Google Analtytics

27 Nisan 2010 Salı

Helsingfors (2)



EN CİCİ MAĞAZALAR....

En sevdiğim şey alışveriş diyenlere çok uygun bir yer değil Helsinki. Hem pahalı hemde öyle çılgın alışveriş seçenekleri pek de yok. Ancak şaşırtıcı derecede iyi mağazalara da rastlamak mümkün , üstelik en indirimsiz olanından!
 Diesel , H&M, Ginatricot , Tiger of Sweden , Carlings , Selected Homme&Femme bunlardan birkaçı. Bir de  doğma büyüme İskandinav Marimekko ve Björn Borg da var.



Marimekko'dan kıyafetten ev eşyasına rengarenk
   parçalar edinebiliyorsunuz. Alışveriş merkezlerinin çoğunda karşısınıza çıkıyor.
   Björn Borg ise Nike , Adidas gibi spor ürünlerinin satıldığı popüler bir mağaza.








Ama bütün bu bilindik markalardan çok benim en çok ilgimi çeken Zoo York , Just Female , Cheap Monday , Paul Frank , Uniforms for the dedicated gibi markaların satıldığı, elbiseden ayakkabıya çok geniş bir ürün yelpazesi olan: Gallery

Kamppi 'nin 5. katında bulunan mağazada fiyatlar kesinlikle ucuz değil . Bayılarak aldığım Zoo York marka gömleğime tam 88 Euro bayılıyorum ama en pahalı aldığım şey bu oluyor tüm tatil boyunca. Değişik Nike Dunk modelleri , converse ve Dr. Martens' ler de mağazada mevcut.
Helsinki 'de alışveriş yapmanın en kolay yani gürültü ve kalabalıktan her saat uzak olmanız ve bu mağazadaki gibi çok şey denemek istediğinizde gerçekten sonuçtan memnun kalıyorsunuz :)


Her ne kadar  Gallery 'deki herşeyi almak istesem de asıl başımı döndüren mağaza kayıtsız şartsız HELSINKI10.  Son derece özgün tasarımlardan çantalara, aksesuarlardan saatlere, vintage ruhunu yansıtan kıyafetler ve Punk ruhunu yansıtan seçimler! Siyaha bezenen dükkan da kısaca yok yok. Fiyatlar yine uçuk. Yine de erkekler için ayakkabı üstüne geçirilen deri parça ( sanırım bunun türkçesi yok bilen söylesin :) ) 40 Euro 'ya alınıyor. Bu birbirinden değişik parçalardan birkaç parça alabilmek için belli ki çok zengin olmam gerekse de son derece keyifli bir mekan.


  
 Yine Gallery havasında aşağı yukarı aynı markaları getiren bir diğer hip mağaza Beamhill.. Fiyatlar çok değişmese de indirime denk gelirseniz 50 Euro 'ya Cheap Monday Jean ya da 20 Euro 'ya bir şapka alabilirsiniz. Nudie , Acne , Adidas , Paul Smith , Whyred, Dr. Martens ,J Lindeberg gibi markalar burda bulunanlardan birkaçı..

Helsinki'nin tam ortasındaki Sokak Stilini yansıtan kıyafet ve ayakkabılarıyla ünlü dükkan Grey Market Supply Vice Magazine , We Are Helsinki gibi birçok dergide mutlaka ziyaret edilmesi gereken mağazalardan olarak gösteriliyor. Adidas ve Nike Dunk modellerini sevenler , hayatları boyunca hep kaykaycı olmak isteyenler bu mağazaya mutlaka uğramalı.

Diğer yandan sadece en kalabalık sokaklar değil, popülaritesi git gide artan , şu an en trendy sokak olarak bilinen diğer bir yerin Iso Robertinkatu olduğunu daha önceki yazımda söylemiştim. Bu sokaktaki Glow da kadın erkek trend giyiminin güzel örneklerinden. Yine Just Female ve Second Female markaları burda bulunabilir.

Iso Robertinkatu aslında bugün Galata'daki Lastik Pabuç'un ilham kaynağı olduğuna inandığım Popot'un da adresi. Converse, Vans , Adidas , Nike gibi alışılmış markaların muhteşem seçmelerinden oluşan koleksiyonun yanında Finnish Sneakers son çalışmaları da yer alıyor.

En cici mağazalar benim için bunlardı. Sırada en baba restaurantlar yazım var :)











19 Nisan 2010 Pazartesi

Son Haberler :)

KÜL KIYAMETİ

Kül kıyametinde son duruma göre kül bulutları bizim buraları pek de etkilemeden hayatımızdan çıkıp gidecekmiş.

Yazılması , okunması, hatırlanması bile zor olan "Eyyafyallayöküll"
sadece şu hafta içerisinde Barcelona, Roma seyahatlari yapacak olan arkadaşlarımı etkilemekle kalmadı aynı zamanda 1 ay sonraki Berlin seyahatimi planlayan bendenizi de iptal korkusuyla baya bir sarstı!

Neyse ki sessiz ve derinden gelen bu tehlikeli pufidikler yokolmak üzereymiş.

Türkiye Meteoroloji Müdürlüğü'nün bu açıklamasına güveniyoruz ve bizi en kısa zamanda tatillerimize , binbir güçlükle biriktirilen paralarla  ya da millerle aldığımız biletlerimizle gideceğimiz ülkelerimize kavuşmayı diliyoruz :)


THY MİL ŞOKU...

Ne gibi bir şok olabilir diyeceksiniz ama 2 yıldır sahip olduğum Shop&Miles hesabımla deliler gibi bütün kampanyaları ,ortak alışveriş noktalarından artı mil kazanımını takip ettiğim için , elde ettiğim 20000 milin bendeki değeri paha biçilemez. Ama ne yazıkki bu milleri HARCAYAMIYORUM!

Çünkü nasılsa temmuz ayında planladığım güzelim Lizbon tatilim için özenle biriktirdiğim millerim "mil kontenjan doluluğu" sebebiyle harcanamadı!
3 ay olmasına ve Lizbon'un Avrupa 'nın belki en popüler yerlerinden olmamasına rağmen bu kadar kontenjan doluluğunun ne anlama geldiğini anlayamadığımdan bu kez Kasım ayında İstanbul- Newyork gidiş dönüş için ödül bilet sorgulattım.
Fakat bu kez de mil kontenjanının dolu olduğu gerçeğiyle karşılaştım. Yani 7 ay önceden gitmek istediğim yere millerimle gidemiyorum.

Şimdi mil biriktirmek bu kadar zorken hele bir de ödül millerinizle aldığınız her bilete Avrupa için 150 küsür,Amerika içinse 400 küsür TL vergiler öderken , THY yetkilisinin bana yer garantili uçuş için 90000 mil teklif etmesi beni çileden çıkardı!

Yani 2. bi değişikliğe kadar anlaşılan ben millerim olmasına rağmen hiçbir yere uçamayacağım. Umarım THY en kısa zamanda her ülke için artık 1 kişi olduğuna inandığım ödül bilet kontenjanını bir an önce arttırır da biz de ödül millerimizle bilet alma hak ve özgürlüğümüze kavuşuruz. 




8 Nisan 2010 Perşembe

Helsingfors (1)

KUZEEEY DAHA KUZEEEYY!!

İskandinavya keşfinin verdiği gazla daha kuzeye gitme çalışmalarımı itinayla sürdürmekteyim. Çevremdekiler her İskandinavya gezimde bu kadar tezahürat gösterdikleri için gönüllü mecburiyetten bu kez rotamız Finlandiya ,Helsinki!



İstanbul'un dikey olarak neredeyse tam üst hizasında bulunan Helsinki'ye, yine vazgeçilmezimiz THY ile 4 saatlik bir uçuş sonrası vardık.

O kadar da soğuk değil yahu diyerek deri ceketlerle sokaklara daldık.




Helsinki "turizm" kavramından çok çok uzakta bir şehir. Turistik bölge diye tanımlanacak pek fazla bir yer yok. Zaten pek turistte yok. 500000 civarı nüfuslu bu başkentte sokaklar kalabalık olmaktan uzak. Zaten alışveriş caddelerinden daha fazla kapalı alışveriş merkezleri var.



Hatta alışveriş merkezleri birbirleriyle içeriden bağlı.. Yani yan sokaktaki alışveriş merkezine yer altından bağlantıyla ulaşabiliyorsunuz. Kamppi , Stockmann, Sokos ve Forum; Helsinki'nin kalbinde kurulmuş en önemli kapalı alışveriş merkezleri. Yemek yerlerinden , ev eşyalarına , metro bağlantılarından, şaşırtıcı derecede değişik mağazalara kadar her türlü eğlence, kışın aradığı mutluluğu dışardaki -20 lerde bulamayan Finliler için hazır!




Aleksanterinkatu Mannerheimintie

Kapalı alışveriş merkezlerinin yanı sıra bütün markaların mağazaların toplandığı caddeler de var. En bilinenleri Aleksanterinkatu ,Mannerheimintie, Fredrikinkatu ve Annankatu. Bunun haricinde keyifli kafeler ve küçük butiklerin , alternatif modanın yoğunlaştığı sokak ise: Iso Robertinkatu.


Helsinki'nin Michelin yıldızlarıyla ünlü birçok restoranı da bu sokak ve çevresinde toplanmakta. ( ki bu Michelin yıldızları meselesi burada bitmeyecek :) )


Daha lüks mağazaların adresi ise; Helsinki'nin küçük Champs-Elysées'si Norra Esplanaden. Louis Vuitton 'dan Finlandiya'nın ünlü markası Marimekko'ya kadar bir çok mağazanın bulunduğu bu güzel caddede aynı zamanda birçok mücevher ve saat dükkanı var.



YEMEK SEVERLERE MÜJDE!


İskandinavya 'nın balık cenneti olduğu gerçeği herhalde yadsınamaz. Helsinki'de de bu gerçekle yüzyüze gelmeniz olası :)

Esplanadi Sokağının sonuna denk gelen, Finlandiya'nın dört bir yanından gelen balık, balık ürünleri ve türlü "souvenir"in satıldığı Market Square , Helsinki'nin turizm açısından en bilinen yerlerinden biri. Taze iskandinav meyvelerinden almayı da unutmamak gerek. Aynı zamanda arkadaşlarınız için binbir çeşit magnet , geyik boynuzlarından yapılmış bira açacaklarından ,küçük peluş Finlandiya bayraklı geyiklere kadar türlü hediyelik eşyayı da burada bulabilirsiniz.

Tam Market Square 'in yanında Finlandiya'nın en iyi gurme yemeklerinin sergilendiği Old Market Hall'u da es geçmeyin!

Beğendiğim ve aklımda kalan mağazalar ile restoranların açıklamalı ve pekiyi yıldızlı listesi bir sonraki yazımda.




4 Nisan 2010 Pazar

Bodrumdan selam getirdim.


Bodrumdan herkese selam! Nisan ayinin basinda olmamiza ve Bodrum denizinin meshur sogukluguna ragmen bu yaz erkenden baslamis gorunuyor. Mayolarimizla yazin ilk gunesi icimizi isitirken cillerim yavastan cikmaya basladi bile :) Tatile o kadar duskunum ki tatil icinde tatil dusunuyorum. Sezlonguma uzanmis keyif yaparken bi yandan da 18-22 mayis tarihlerinde aldigimiz Berlin biletleri ve yeni kesfedecegim yerler aklimda.  Ben Bodrum'dan bu carsamba doner donmez sizler Stockholm'un yemek rehberine kavusacak ben ise tatil ve vize harekatima baslamis olacagim. Simdilik hoscakalin!